Drone teknolojisi rüzgar enerjisine yön vermeye devam ediyor
İşletmede bulunan 272 RES’deki 3.868 adet rüzgar türbininden elde edilen enerji, Türkiye’nin elektrik tüketiminin yaklaşık %10’unu karşılıyor ve …
İşletmede bulunan 272 RES’deki 3.868 adet rüzgar türbininden elde edilen enerji, Türkiye’nin elektrik tüketiminin yaklaşık %10’unu karşılıyor ve bu oran her geçen gün artıyor. Elektrik üretimine olan katkının özellikle son senelerde hızla artmasının en önemli sebeplerinden birinin de santral bakım, onarım ve kurulum süreçlerinde kullanılan teknolojiler olduğunu aktaran Ülke Enerji Genel Müdürü Ali Aydın, özellikle bakım ve onarım incelemelerinde kullanılan drone teknolojisine ve mobilizasyona dikkat çekiyor.
Türbin incelemelerinde altın çağ: Drone teknolojisi
Teknolojinin gelişmesi rüzgar enerjisinden elektrik elde etme sürecinde en çok türbinlerin incelemeleri konusunda fayda sağlıyor. Öyle ki enerji üretimindeki devamlılığın sağlanması da kullanılan teknoloji ile paralel ilerliyor. Özellikle zorlu hava koşullarında büyük fayda sağlayan drone teknolojisi rüzgar türbinlerinin kanat incelemelerini bir tam günden yarım saate indiriyor. Sürdürülebilir enerji üretimi sağlamada drone teknolojisinin önemine dikkat çeken Ali Aydın, “Rüzgar türbinlerinin duruş süresi azaldıkça elde edilen enerji artıyor. Drone teknolojisi sayesinde türbinlerin kanat incelemeleri için gereken süre yarım saate düşüyor ki bu, rüzgarı enerjiye dönüştürme sürecinde verimlilik kaybını en aza indirmemize olanak sağlıyor.” yorumunda bulunuyor.
Drone teknolojisiyle türbinlerde kör nokta bırakmadan tarama yapılıyor
Rüzgar türbini kanat bakım sürecinde öncelikle saha planlaması yapılarak dronelarla otonom uçuş gerçekleştirildiğini aktaran Ali Aydın, uçuş ardından toplanan verilerin kanat uzmanları tarafından incelenerek raporlandığını ve bulut sisteminde saklandığına dikkat çekiyor. Yapay zeka desteği ve drone teknolojisinin bir araya geldiği platformda kanatlardaki hasarlar ile ilgili doğru, hızlı ve insan hatasından arınmış bir değerlendirme oluşturulduğuna değinen Aydın, fark edilen kusurların hasar öncelik durumuna göre kategorize edildiğini, gözle görülen ya da görülmeyen birçok hasarı 6 farklı açıdan %100 tarama ile kör nokta bırakmadan raporladıklarını vurguluyor. Aydın, Türkiye ve Ukrayna merkezli bir şekilde tüm çevre coğrafyaya sundukları bu çözümün gerçek anlamda otonom ve yapay zeka destekli olması özelliğiyle alanında tek olduğunun da altını çiziyor.
Rüzgar enerjisindeki mobilizasyon
Rüzgar enerjisi üretimindeki asıl hedef her zaman en yüksek verimliliğe ulaşmak oluyor. Fosil yakıtlarda yaşanan çevresel sorunların yol açtığı gelişmelerle gündeme gelen rüzgar enerjisi, dijital ve mobil iş süreçlerini sonuna kadar kullanarak geleceğin enerjisi olduğunu kanıtlıyor. Türbinlerin tüm bakım, onarım ve kurulum süreçlerinde teknik ekiplere yapılan eğitim yatırımları ve güncel teknolojiye sahip donanımların önemli olduğunu belirten Ali Aydın, üretim süreçlerinin devamlılığı adına çok farklı coğrafyalarda yer alan tüm santrallere hızla ulaşabilmenin de bir o kadar kritik olduğunu aktarıyor.
Hibya Haber Ajansı